anlık yazılar

Cuma

Falcı

“Bu çayda ne tadı var ?” .
Tabaklarına alabora edilmiş kahve fincanlarını kadıncağızın burnuna hemen diretmeyelim , ayıp olmasın diye, çay ikramında bulunmuştum önce.
“Tarçın” dedim ; farkını farketmiş olmasına sevinerek .
“Tarçınlı çay mı satılıyor?” diye devam etti .
“Satılıyor aslında ama bunu ben kendim hazırladım … Tarçın cubukları ekledim demine ve…” diye övüne övüne anlatırken, falcı lafımı çok keskin bir ifade ile böldü :
“Bana sordun mu ?!” …

Sen misin evine, para karşılığı fal bakmaya gelen falcıya misafir muamelesi yapıp ikramlarda bulunan. Müstehak , değil mi ?!

Bilmeyenler için anlatayım.
Eve falcı çağırmak , burun kıvırılacak bir fal baktırma eylemi değil kesinlikle .
Çok sosyal bir vak’a .
Bir brunch havasında düzenlenir bu aktivite .
Evsahibinin vakti kısıtlı ise , diğer misafirler getirirler kendi yaptıkları ya da methini duydukları pastane ürünü kekleri börekleri .
Açık büfe masa hazırlanır ; çay demlikte … Gün uzarsa diye, şarap bile soğumaya bırakılır.
Tazesinden Türk kahvesi 3 taşımlık pişime hazır .
Kur’a çekilir , önce kimin falına bakılacak .
Çocuğu olanlar ya da bir randevuya yetişeceklere öncelik tanınır .

Bu ritüeldeki tek şart , kırmızı odada falına baktıran , brunch masasına dönecek ve (günün anısına tarihlenmiş , çiçekli matbu kağıtlara) not alınan falcı kehanetlerini tek tek anlatacak … Her bir kehanet için ahali , yorumlarını uzun uzun yapacak, dalgasını geçecek ve sıra bir sonraki falın senaryosuna gelecek.

Arada boş zaman kalırsa, moda blue jean markalarından yaşlanmayı önleyici kremlere kadar herşey sohbet konusu olacak .
Yani aslında fal tamamı ile bahane ….
Falcının söyledikleri değildir zaten hiç bir zaman akılda kalan …
Kızlar Fal Günü’ne , karısını evde bırakıp koştura koştura gelen Reha’dır .
Falcılardan birinin , o günkü ikram masasından beğendiği kabaklı böreğin hangi pastaneden alındığını öğrenmek için aynı gece yarısı telefonunuzu çaldırmasıdır.
Bereketsizliği gidermek için , Tahtakale’den metrelerce kiriş alınmasını salık veren kadının ta kendisidir unutulmayan .

"Ne yaptın sen arabanın önüne?" diye soran falcıya , suçlu bir ifade ile usulca "ben yapmadım, otoparkta çarpmışlar !" cevabını veren arkadaşımdır.
Bir yılbaşı yemeğini renklendirmesi için tutulan erkek falcıyı , siyah pelerini içinde gören bir diğerimizin , adamı stripper zannetmesi kendi başına bir hikayedir mesela .
Bu eğlenceyi kaçıran “aşk olsun, bana niye haber vermedin?” diye sitem eder inanın haftalarca.

Bugün bu anılara bir yenisi eklendi.
Emine ve familyasını hayretlere düşüren Mine Hanım, Tarot kağıtlarını yorumlarmış. Kehanetleri biiiir bir çıkmaya başlamışmış bile üstelik .
Bu ihbar üzerine, email zinciri hemen çalışmaya başladı .
Yer, zaman detaylandırması ve gerekli kişi sayısı üzerine bolca yazıldı çizildi bütün sabah .
“Eeee , ne var ki bunda?” demeyin .
Bu da bir alem çıktı çünkü şimdiden …
İkizler ve Oğlak burcu sahipleri , Boğaz Köprüsü’nü amuda geçseler de bir değeri yok ; çünkü Mine Hanım’ın tersine gidiyormuş bu burcun insanları .

Ne yapalım .... Kaderde, sahte doğum tarihleri ile falcı kandırmak da varmış ….




yazanNino at 22.9.06

0 yorumlar:

Yorum Gönder

<< anasayfa